Schumi'nin Gizli Günlüğü...

Michael Schumacher'in gizli günlüğünü bir kez daha ele geçirdik ve işte son sayfasına Schumi'nin karaladıklarından küçük bir özet...

"Monaco GP'de çok eğlendim. Bundan böyle El Gloomio diye sesleneceğim biri de bana bu eğlencede eşlik etti. Kim mi bu El Gloomio? İşte size bu kişinin kim olduğuyla ilgili bir ipucu; siyah elektrik bantlarından yapılmış gibi kaşları var....

Monaco'daki yarışta benim için en fazla ön plana çıkan olaydı, son virajda Fernando'yu geçişim. O bu konuda çok istekli davranmasa da yanından geçip gittim ve böylece El Gloomio lakabını hak etmiş oldu. Yarıştan sonra puanlarım silindiyse n'olmuş? Biri bana 'Üzüldün mü' diye sordu, niye ki? Dağlar, yanındaki kayalardan biri ufalandı diye ağlar mı?

Topladığınız puanlar sizi muhteşem bir pilot yapmaz. Söz gelimi David Coulthard diğer tüm İngiliz pilotlardan daha fazla puan toplamıştı. Umarım ne demek istediğimi anlatabilmişimdir. Açıkçası, Monaco GP sonrası kaç puan aldığımın gerçekten bir anlamı yoktu benim için...

Türkiye iyiydi, en azından Nico'nun önünde finiş görmeyi başardım.

Ama Kanada kesinlikle benim açımdan çok eğlenceli geçti.

Pistlerdeki genç aslanlarla mücadele etmek her zaman keyifli olmuştur, hatta bu genç Polonyalıyla da... F1'deki ilk senelerimde hemen her büyük pilotla kaza yaptım - Ayrton ve Nigel gibi- ve bana bir zararı olmamıştı.

Kubica'nın tek kazasını benimle yapmış olmasına şaşırdım aslında çünkü yarış esnasında bisiklet üzerinde kalmış balıklar gibi bakıyordu etrafına. Aklı başında kimse The Schum'u lastiklerini çimenin üzerinde bırakarak geçmeye çalışmaz. Kanıt isterseniz, Adrian (Sutil)'ın önünde, süpermarketin dolu otoparkından çıkmaya çalışan kadın sürücüler gibi pit yoluna yönelmesini gösterebilirim.

Yarışın ilerleyen bölümlerinde ise Felipe (Massa)'nin atağı ile karşılaştım. Büyük bir hata yapıp atağa dışarıdan ve düzlüğün sonunda kalkıştı. Bir an için onu soldan yaklaşırken gördüm ama... Alo?! Burası benim frenlere erken asıldığım tek nokta... Ben, savunmasız ve korkmuş küçük bir kedi yavrusu gibi kalmışken, manşetlerde "Düşüncesiz Schumi Ferrari'yi Sabote Etti"leri görmek sürpriz oldu...

Yine de, Felipe ile yaşadığım temas yüzünden ne kadar üzgün olduğumu göstermek ve Maranello'daki dostlarıma selam göndermek için, bir İtalyan şakası ile bitiriyorum.

Soru: Kauçuk ayak parmağı olan İtalyan'a ne denir?

(What do you call an Italian with a rubber toe?)

Cevap: Roberto.

Sevgiler,

Schumi"